|
Otel manzarası |
|
otelden.. |
|
otelimizin keyifli bahçesi |
|
her sabaha böyle uyanmak.. |
Kırklareli'nin Vize ilçesine bağlı olan Kıyıköy, tam anlamıyla bir balıkçı kasabası. Antik çağlardaki adı Salmydessus olan bu şirin mi şirin sahil kasabası, Karyalılar tarafından kurulmuş. Halkın geçim kaynağı balıkçılık ve ormancılık. En güzel ve en taze balıkları burada yiyorsunuz. Otelde yediğimiz balıklar da tesadüfen keşfettiğimiz balık restoranındaki balıklar da şahaneydi. 3 gün boyunca muhteşem manzaralar eşliğinde balık dışında bir şey yemedim.
|
Efsane Restaurant'ın efsane bahçesi |
|
restoran öyle bir araziye kurulmuş ki limanı da görebiliyorsunuz, |
-Kazandere
ve Pabuçdere
Kıyıköy'ü
bir tarafından Kazandere, diğer tarafından ise Pabuçdere çevreliyor. Yani köy
bu iki derenin ortasına kurulmuş. Birinci derece sit alanı olan Kazandere,
Kıyıköy limanının kıyısından; Pabuçdere ise belediye plajının ucundan denize
dökülüyor. Her ikisinin de denize döküldüğü yerlerde kumsallar bulunuyor. Bu derelerde pek çok balık türü yaşıyor. Dere üzerinde sandal, kano ve deniz bisikleti gezintileri oldukça popüler.
|
Liman ve Kazandere |
|
Pabuçdere'nin denize döküldüğü yere tepeden bakış |
|
her köşede nefis manzaralar |
Pabuçdere hem doğası hem canlılığı ile o kadar güzel ki.. Etrafında cafeler, piknik alanları, kayıkçılar olan çok huzurlu bir yer, buradan ayrılmayı hiç istemedim doğrusu.
Liman tipik bir Karadeniz limanı havasında, balıkçı tekneleriyle şirin bir yer.
-Aşıklar Tepesi
Her yerde olduğu gibi burada da bir Aşıklar Tepesi var. En güzel manzaraların izlenebildiği yerlerin adı hep Aşıklar Tepesi :) Kıyıköy'ü tepeden izleyebilmek için en güzel yerlerden biri.
|
bir tarafım mavi, diğer tarafım yeşil.. benden mutlusu yok :) |
-Kıyıköy
Kalesi ve Surlar
Köye girişte
ilk dikkatinizi çeken şey 6. yy. da yapılmış kırmızı tuğlalı surlar oluyor. Sadece iki tane saray kapısı
ve yanında 6 metreye kadar yükselen surlar günümüze kadar ayakta kalabilmiş. Yol
üzerindeki bu kapılar, köye eski çağlardan kalma bir hava veriyor.
Dünyanın en eski taş oyma manastırı olan Aya Nikola, Kıyıköy'ün 800 m.
güneybatısında, Pabuçdere kıyısında bulunuyor. M.S. 527-565 tarihlerinde İmparator 6. Justinyen tarafından yapılmış. Kayalara oyularak yapılan manastırın zemin katı ayazma ve şapelden oluşuyor, üst bölümünde ise keşiş odaları yer alıyor. Keşişlerin gözden uzak hayat geçirdikleri, kendi ürettikleriyle geçindikleri bu manastır, şifa arayanların uğrak yeri olmuş. Kapadokya'da bulunan manastırlarla benzerlikler taşıyor. Burası da pek korunamamış.
-Kıyıköy Mağarası
Kıyıköy'e 2 km kala sağdaki yamaçta gördüğümüz bu mağara, vadi tabanının 25 m. yüksekliğinde yer alıyor. Mağaranın içinde kırmızı ve kahverengi kelebekler ile yarasalar yaşıyormuş. Biz uzaktan bakmakla yetindik.
-Kasatura Tabiat Koruma Bölgesi
329 hektar büyüklüğündeki bu tabiat alanı, Kıyıköy Orman İşletme Şefliği sınırları içinde yer alıyor. 1988 yılında Tabiat Koruma Alanı ilan edilmiş. Doğal hayatın devamlılığı açısından özel bir bölge olup Trakya'nın tek doğal yaşlı Karaçam orman alanı olması açısından da önemli bir bölge. Zengin bir kıyı-kumul ekosistemini içinde barındırmasıyla Akdeniz foklarının yaşamasına elverişli bir bölge olduğu tespit edilmiş.
Kıyıköy'e 15 km uzaklıktaki bu tabiat parkı gerçekten
görülmeye değer bir yer. Tekirdağ'ın Saray ilçesine bağlı Çamlıköy'ün Karadeniz
kıyısındaki uzun bir sahil şeridi burası. Uzun kumsalı, plajı ama en çok da
denize dökülen Bahçeköy deresi ile muhteşem manzaralara sahip olan bu bölgede
hem deniz, hem dere hem de göl görebiliyorsunuz.
|
uykuda iki ördekcik.. |